G7 liderleri, hukukun üstünlüğüne dayalı özgür ve açık uluslararası düzeni güçlendirme, Ukrayna'ya desteği sürdürme ve nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya için çalışma taahhütlerini vurgulayan bir bildiri yayınladılar.
Bildiride, G7 liderlerinin "zamanın küresel zorluklarını aşmak ve daha iyi bir gelecek için rotayı belirlemek" üzere "her zamankinden daha fazla birlik" oldukları ifade ediliyor.
Liderlerin Ukrayna'ya "sarsılmaz desteklerini yeniden teyit ettikleri" ve "savaşın dünyanın geri kalanı, özellikle de en savunmasız insanlar üzerindeki olumsuz etkilerine karşı koymaya" devam edecekleri de bildiride yer alıyor"
Bildiride, Çin'in Doğu ve Güney Çin denizlerindeki denizcilik faaliyetleriyle ilgili ciddi endişeler de dile getiriliyor. G7 ülkelerinin "statükoyu güç veya zorlama yoluyla değiştirmeye yönelik herhangi bir tek taraflı girişime" şiddetle karşı çıktıkları belirtiliyor.
"Tayvan Boğazı boyunca barış ve istikrarın öneminin" yeniden teyit edildiği bildiride "boğazdaki sorunların barışçıl bir şekilde çözülmesi" çağrısı da yer alıyor.
Bildiride Çin, "askerî saldırganlığı durdurması için Rusya'ya baskı yapmaya" çağrılıyor.
Aynı zamanda G7 liderlerinin "Çin ile yapıcı ve istikrarlı ilişkiler kurmaya hazır oldukları" ve ülke ile küresel zorluklar konusunda iş birliği yapmanın gerekli olduğu da ifade ediliyor.
Belge, nükleer silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesine ilişkin olarak, liderlerin "gerçekçi, pragmatik ve sorumlu bir yaklaşım benimseyerek nükleer silahsız bir dünya elde etmeye" kararlı olduklarını vurguluyor.
Küresel ekonomi konusunda, "finansal sektördeki gelişmeleri yakından izlemeye devam edecekleri ve finansal istikrar ile küresel finansal sistemin dayanıklılığını korumak için uygun adımları atmaya hazır olacakları" belirtiliyor.
Ekonomik güvenlik konusunda ise, G7'nin ambargolar da dahil olmak üzere diğer ülkelerin politikalarını veya karar alma süreçlerini etkilemek için kullanılan ekonomik zorlamalara karşı bir çerçeve oluşturmak için çalışılacağı ifade ediliyor. Bu, Çin'i kontrol altında tutmak için bir madde olarak değerlendiriliyor.
İklim değişikliği konusunda ise, liderlerin en geç 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmak için birlikte çalışacakları ifadesi yer alıyor. "Ulusal koşulları dikkate alarak çeşitli ve pratik yollarla emisyon azaltımını hızlandırmak için gelişmekte olan ülkelerle çalışacakları" da belirtiliyor.
G7 ülkelerinin, Küresel Güney olarak bilinen gelişmekte olan ulusları desteklemeye odaklanan özel adımlar atarak küresel gıda güvenliği kriziyle ilgili artan endişeleri giderecekleri de ifade ediliyor.
Bildiride yapay zeka ile ilgili olarak ise, G7'nin ilgili bakanlarına, bu yılın sonuna kadar üretken yapay zeka görüşmeleri için "Hiroşima Yapay Zeka Süreci" adlı bir girişimi başlatma görevi veriliyor.
G7 liderlerinin "kadınların ve kız çocuklarının yanı sıra LGBTQIA+ bireylerinin siyasete, ekonomiye, eğitime ve toplumun diğer tüm alanlarına tam, eşit ve anlamlı katılımını sağlamak için toplumun tüm kesimleriyle birlikte çalışmayı" hedefledikleri de belirtiliyor.